1.VAJİNİSMUS
Cinsel ilişki sırasında, ya da başlangıcında kadının vagina ve çevresindeki pelvik kaslarda meydana gelen ağrılı istem dışı kasılmalar sonucu cinsel ilişkiyi imkansız hale getiren bir cinsel işlev bozukluğudur.
Temelinde yanlış bilgilenme ve güdülenme yatar. Kızlık zarının bozulması sırasında ortaya çıkacak abartılı acı korkusu. Cinsel ilişkinin çok ağrılı olacağı şeklindeki yanlış inanış. Cinsel ilişki sırasında aşırı kanama korkusu. Hamile kalmaktan ya da doğum yapmaktan korkma gibi sebeplere bağlı olabilir. Bu durumun oluşumunda cinsel baskılar önemli bir faktördür. Bir çok genç kız ilk gece (Gerdek Gecesi) ile ilgili olarak yanlış bilgilendirilmekte, bu da ilk geceyi onlar için bir kabus haline dönüştürmektedir. Bir çok evli çift vaginismus nedeniyle yıllarca cinsel ilişkiye girememektedir. Bu süre bazı vakalarda 5-10 yılı bile bulmaktadır.
Tedavisi var mıdır?
Vaginismus tedavisi %95’in üzerinde mümkün olan bir cinsel işlev bozukluğudur. Bu vakalar genellikle kadın doğum uzmanlarına başvururlar. Bazı kadın doğum uzmanları bunun kızlık zarından kaynaklanacağını düşünerek müdahale ile zarı açmayı denemektedirler. Ancak bu denemelerin hiçbir yararı olmaz. Zaten bu kişiler muayene olmaktan bile korku duyarlar. Bir çok kişi bunun büyü, bağlanma gibi bir durumdan oluştuğuna inanarak muska yazdırma, okutma gibi yöntemlere başvurmaktadır. Bu kişiye zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramaz.
Peki ne yapılmalıdır?
Vaginismusun tedavisi psikolojiktir. Her şeyden önce bu konularda deneyimli bir prikiyatrist ya da klinik psikoloğa başvurulmalıdır. 7-8 seanslık bir terapi ile vakaların hemen tamamı tedavi edilebilmektedir. Öncelikle bu kişilerin cinsel konularla ilgili yanlış bilgileri düzeltilmeli, resimlerle hasta bu konularda bilgilendirilmelidir. Tedavideki en önemli nokta eşimde terapiye aktif olarak katılmasıdır. Çiftlere ayrı ayrı ve birlikte görüşülerek neler yapmaları gerektiği, aşama aşama anlatılarak, sonraki seanslarda neler yapılacağı konuşulur.
2.ERKEN BOŞALMA
Erken boşalma erkeğin cinsel ilişkiye başlamadan, başlarken ya da başladıktan birkaç dakika sonra cinsel olarak boşalmasıdır. Bir cinsel yetersizlik olmayıp daha çok bir cinsel uyum sorunudur. Ancak bu durum eşlerin cinsel yaşantısında önemli sıkıntılara yol açar. Erkek görevini gereği gibi yapamadığını düşünerek yetersizlik hisseder. Bu durum zamanla başka cinsel problemlere yol açarak durumu daha da sıkıntılı bir hale getirebilir.
Yapılması gereken şey cinsel ilişki ya da uyarılma sırasında boşalma noktasına gelmeden sistemi durdurmayı ve kontrol altına almayı öğrenmektir. En doğrusu kişinin bu sorununu kendi başına aşamaması halinde bir uzmana başvurmasıdır.
3.SERTLEŞME SORUNU (Erektil Disfonksiyon)
Erkeklerde en sık karşılaşılan cinsel sorunlardan biridir. Erektil disfonksiyon erkeğin cinsel organı (Penis)’in cinsel ilişki için gerekli olan sertleşmeyi sağlayamamasıdır. Yeterli sertleşme olmadığında cinsel birleşme (Koitus) gerçekleşemez. Genç, orta ve ileri yaştaki erkeklerde görülebilir.
İki nedene bağlı olarak oluşabilir. Organik nedenle olanında kişide bulunan herhangi bir bedensel hastalığa (Diyabet, damar hastalıkları gibi) bağlı olarak gelişir. Psikolojik olanında ise herhangi bir bedensel hastalıkla ilgili olmayıp kökeni ruhsaldır. Psikolojik tip genellikle genç erkeklerde görülür. Kişide sürekli olarak yapamama, başarılı olamama kaygısı ön plandadır.
Psikolojik tipte sabah ereksiyonları (sabaha doğru erkeklerde kendiliğinden oluşan sertleşmeler) vardır.
Tedavide kişinin endişeleri, yapamama korkusu terapi ile giderilmeye çalışılır. Son yıllarda bu sorunun tedavisi için oldukça yararlı yeni ilaçlar üretilmiştir.